MİLİTARİST POPÜLİZM VE GEÇMİŞİ KARANLIK SİYASİLER
80 öncesi demokrasinin
tökezlemesine neden olan; Güneş motel entrikalarıyla halkın özgür iradesiyle
seçtiği milletvekillerinin pazarını oluşturan, halkın iradesinden korkan Bay
Ecevit, Muhterem R.Tayyip Erdoğan'a geçmişi karanlık
demiş. "Bir söz gücünü çıkan ağızdan alır" demişler. Ecevit gibi geçmişi siyasi
karanlıklarla dolu, Türk siyaset tarihinin en büyük günahı olan biri, gidipte Sayın Erdoğan'ı övecek değil ya.
Çünkü O, milletini ve onun
seçtiği vekillerini reaya gibi görüyor, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin kendisi
için kurulduğunu sanıyor.O efendi, dışındakiler ise
köle.
O'nun demokrasi makyajı
silinince, faşizan yüzü çok önceden ortaya çıkmıştı.
O her zaman, buhran ve bunalım üstadı idi. O, kendisi siyasetten yok
olunca, demokrasininde yok olacağını sanıyor, saldırganlaşmasıda demokrasiyi koruma telaşıdan değil, iktidarını koruma
telaşından.
O da biliyor; çıkılan bir
tepede durabilmek, tırmanmaktan daha güçtür. Çünkü orada durabilmek için, o
makama lâyık olmak gerekir.
O'nun ekonomiyi %9,
demokrasiyi ise %100 küçülterek o makama lâyık olmadığını kendi seçmenleri dahil
herkes gördü.Sayın Ecevit unutma: demokrasiyi yok edenler, siyaseten yok olunca demokrasi var
olur.
Sayın Erdoğan'ın faşizan
saldırılara verdiği cevaplarıda çok beğendim.
Roosevelt'in dediği gibi; "Eğer bir ülkede namuslu insanlarda en az namussuzlar
kadar cesur değilse, o ülkenin geleceğinden endişe
duyulur."
Cesaretin bittiği yerde
esaret başlar. Kendi makamının ve menfaat borularının kesilme telâşı içinde,
faşizan saldırıları yapanlarada birkaç söz söylemek
istiyorum.
Siyaset, bazı pınarlar
gibidir. Yollarını değiştirmeye kalkarsanız kururlar.
İtimadınızı ve itibarınızı
yitirdiniz. Bundan sonra orada dıurmanız imkânsızdır.
Unutmayın;
Halkı mutlu etmeyenin iktidarda kalmaya hakkı
yoktur.
Hakkı gözetmeyen yöneticiler zalimdir.
RECEP AYDIN